23 Aralık 2012 Pazar

Sahiplenme yahut "aşk" üzerine...


Artık her geçen gün daha farklı ve değişen duygular yaşıyorum son zamanlarda..  Değişkenliği bir insanın bana yönelttiği olumlu yahut olumsuz bir bakış açısında görebiliyorum.  Duyduğum zaman ; benimle, hissettiklerimle, duygularımla ilgisi olmadığını düşündüğüm davranışlarımın farklı algılanışın da mesela...

İster istemez kendimle ilgili  durumları gözden geçirdiğimde " etik değerler " çıkıyor.. Her insanın değer yargılarının farklı olabileceği geliyor aklıma. Bu farklılıkları içinde barındıran o kadar çok etken varki...

Dünyaya gözlerimizi açtığımız andan itibaren çevremizi algıladığımız oranda gelişiyor ve büyüyoruz. Aklımızın erdiğini düşündüğümüz yıllarda edindiğimiz, yaşam tecrübesi, kültür birikimi ve yaşama bakış açılarımız...  Hepsi bize ait hallerimizin ortaya çıkmasını sağlıyor. Yaşadığımız sürece devam edebilecek bir durum bu.

Buraya kadar bir sorun yok. Ama sevmeye başladığımız anda başlıyor  herşey. Yani bir nevi karekterinizin sınav zamanı. Değer yargılarınız, yaşam tecrübeniz ve kültür birikiminiz.. Hepsi terkediyor bir anda sizi. Aşıksanız, tek başına kendinizle kalırsınız ortalarda. Aslında "kendiniz" de yoktur.  Sadece  "zannedilen" yahut "zannettiğiniz" durumlar vardır.

Aşk'ın varlığı bazende aslında "yok"luğu üzerine yüzyıllardır  kafa yordu insanlar. Yazıldı, söylendi, çizildi...Yok "kimya" yok "fizik" denildi. Fizik ve kimya  milyarlarca sayıya ulaşırken   "aşk" yoktu ortalarda ...Var olduğunda ise sadece  iki kişiydi.  Aşık ve maşuk.  Seven ve sevilen.

Hissettiklerinde vardır aşk. Akıl ve mantık' ta yoktur.. Onlar varsa "aşk" değildir  varlığı konuşulan başka bir şeydir.

İnsanın kendini, aşk hallerini   tanıyabilmesi ise yine "insan"la mümkündür. Sayıca çok insan olması gerekmez. Yeter ki sizi kendinizle karşı karşıya  bıraksın, eleştirsin yahut sevsin...

O kadar çok insan giriyorki  yaşantımıza. Ama sevebileceğimiz, sevdiğimiz  kaç tane çıkabilir?...

Belki bu yüzden; Sevmek, değer vermek,  bulduğunuzu "zannettiğiniz" insanı, insanları  sahiplenmek yerine özgür bırakmalıyız duygularımızda, hislerimizde... Kanat çırpsın  diyerek sonsuz maviliklerde.

Seviyor  ve seviliyorsanız gerçekten,

Yüreğinizde ve  düşüncelerinizdeki "varlığı"   sımsıcak saracaktır sizi....

sağlıcakla,


gltn s,

Hiç yorum yok:

"ANNEM" için!