GİDİŞ;
Kabataş'tan Şehirhatlarına binmekle başladı ada yolculuğu.Vapura son anda yetişmeye çalışanları izledim.Hiç tanımadığım,tanıyamayacağım insanların fotoğrafını çektim.Yıllardır hobim olsa da fatoğraf çekmenin bu özelliğini hiç sevmedim,sevemedim..Kınalıada'ya yaklaşırken ,vapurun yanaşmasını bekleyen insanları görünce;mahsur kalmış,özgürlükleri kısıtlanmış gibi bir duyguya kapıldım bir an.Ada'da yaşamak başka bir tutku olmalı diye düşündüm sonra.Seversiniz ya hani;bir şehri, içinde yaşayan birini, tüm zorluklara rağmen,çektiğiniz ve daha çok çekeceğiniz hüzne rağmen seversiniz ya..Hani aşk gibi bir şey olmalı ada'da yaşam..diyerek!
ORADA;
Fazla değil yaklaşık bir saat sonra küçük bir tatil beldesinde buluyorsunuz kendinizi.Ada yaşamında yasak olan arabaların olmadığını çıngırak sesleriyle geçen faytonlardan hemen anlıyorsunuz.Kısa bir telefonla sizi karşılayan,içinizi ısıtan bir tebessümüyle kucaklayan dostunuz,yareniniz,sevgi adına ne varsa vermek istediğiniz gelip-alıp götürüyor kendi dünyasına...Terastan;hem yakın hem uzak gibi kalan İstanbul'a , diğer yanda içtenlikle,sevgiyle şen şakrak 'sofra' hazırlayanlara bakıp;hangisinin daha'muhteşem'olduğuna karar vermekte zorlanmıyorum. Kadehimi kaldırıp bir şeyler söylemek istesemde duygular boğazımda düğümlenip kelimelerin geçisine izin vermiyor. İçimden sağlıcakla,mutlulukla diye düşünebiliyorum ancak.Sevinçlerin çokça yer aldığı sohbetlere üzerimizde çığlık çığlığa uçuşan martılar da eşlik ediyordu.
Metropol yaşamının üzerimize sinmiş tüm negatif oluşumlarından kurtulmak için uzun tatil planları yapmamız gerekmiyor.Burgazada'dan, İstanbul'a uzaktan bakıp 'sana rağmen' dercesine denize kulaç açmak yetiyor...
DÖNÜŞ;
Paylaşılmış,yaşanmış,yaşamaya çalışılmış,tadılmış,sevinçler,sohbetler,sevgiler...Vee kalan duygular yüreğimde onları alıp getirdim ada'dan.Orada kalmaktan hoşnut olsalarda özgürlükleri hiç kısıtlanmasın diye Fındıklı parkından salıverdim gökyüzüne doğru...
sağlıcakla,
gltn s,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder