3 Haziran 2012 Pazar

Kavak ağacı ve İstiklal caddesi!

Yaz geldi.Kavak ağaçlarından  dökülen beyaz pamukçuklar sokağın her tarafında uçuşuyor. Pencereyi açınca içeri giriyorlar.  Davetsiz misafir gibi. Sokak sakinlerinden bazıları şikayetçi "kesilsin bu ağaç, alerjimi tetikliyor " diye.Kimileri "olmazz, kıyılmazz, bi süre sonra geçer nasılsa"  diyerek izin vermiyor kavak ağacının kesilmesine. Aşağıda bu tartışmalar yaşanırken kavak ağacının tepesinde yeller esiyor, estikçe konuşulanlara inat daha çok pamukçuklar saçıyor etrafa.. Sıcak artık havalar, yaz geldi.

 Dün akşam üzeri Fransız Kültür Merkezinin merdivenlerinden; İstiklal Caddesine, aşağıya doğru akıp giden insan seline baktım. Tanrım!..Hareketli insan başları, bir ırmağa veya akan bir dere yatağına bırakılmış sayıları belirsiz  karpuz başları gibiydi. Çokluğundan akan suyu  göremezsiniz ya..İstiklal Caddesinin de "caddesi yoktu" üşenmeyip  cadde kenarında yükselen herhangi bir binanın  2 veya 3. katına çıkıp,   aşağıya doğru baksanız caddenin kötü döşenmiş, yer yer kalkmış kare şeklindeki sevimsiz beton parçalarını görmeniz mümkün değil. Ürktüm kalabalık hallerimizden...Nedense!

Akyol Sokak'ta inşaat işlerine ara verilmiş bugün. Daha doğrusu bina yıkım işine. Pazar olduğundan mıdır nedir, titremeden oturabiliyoruz nihayet. Bu sabah kahvaltıda,  çayımı içerken üzerime dökmedim mesela!.

Pencereyi kapatmalıyım artık. İçerde pamukçuklar. Kavak ağacı bu durumdan keyif alıyor ve nasıl salınıyor görseniz. Salındıkça daha çok pamukçuk saçıyor  etrafa.. Yağmura güveniyorum,  salınma hallerinden o anlar ancak!...


sağlıcakla,


gülten s,

Hiç yorum yok:

"ANNEM" için!