Sakin bir gün benim için,sokak herzamanki gürültüsünü taşımıyor içeriye.Sıcaklar artmakta ama rüzgar var arada esen.Dijital ortama arkadaştan ödünç aldığım 'Beethoven' CD'lerini aktarırken bir taraftan da dinliyorum;mesela şu anda bu satırları yazarken çalan aynen şu;Beethoven:piano Sonata No.8 in C Minör Op.13 - 1.Grave-Allegro Di Molto E con Brio...
Entellektüel açılımı ne olursa olsun,Klasik müziği her dinleyişimde; o anki düşüncelerimi daha net algılayabiliyorum,ayrıca yapacağım herhangi bir işin süreci güzel geçiyor.Duyguların evrensel bir dil olan müzik'le ifade edilmesini, insan ruhunun vazgeçilmez değerlerinden görüyorum.
Belki bu yüzden;müzik dinlemeyen insanlara karşı tedirgin bir hal almışımdır.Türü ne olursa olsun 'kapat şu müziği' diyen bir ses duyduğumda irkilirim.Söyleyenin gözlerine bakmaya cesaret edemem ve inanıyorum ki bu tür insanların huzursuz bir yaşantıları vardır.Şüphesiz bilimsel bir temeli yok bu yargımın.
Kendi ruh hallerimden yola çıkarak yaptığım bir tespit,gözlemi burada paylaşabilirim mesela;şu anda çalan ise kısaca,Beethoven'in 14.piano sonatı. Düşüncelerinizin içeriği ne olursa olsun şöyle gökyüzüne doğru süzüldüğünü, zihninizden birer birer dağıldığını ...Hayal edin.
...
Yıllar öncesinden bir anı; ortaokul birinci sınıfta olmalıyım.İngilizce dersinde şarkı söylettiriliyor sıra bana geldiğinde, coşkuyla bağırarak bitirdim şarkımı.Alkışlara ilaveten gülmeler de vardı.Bu gülmeler de öğretmenin !bu yaşta bu şarkı' anlamına gelen ironik sorusunun da etkisi varmıydı bilemiyorum ama şaşkın,mahcup arkadaşlara baktığımı hatırlıyorum..! Şarkının,türkünün adı,'daha anamdan doğmadan neden ben ihtiyar oldum'.. kahkaha atıyorum bugün bu satırları yazarken..
Müziği gerçekten seviyorsanız ki aksi mümkün değil diye düşünüyorum. Sadece kendinize bu şansı tanımanız gerekiyor;dinlediğiniz müziğin türü ne olursa olsun zamanla biraz merak biraz da kendinize,ruhunuza karşı duyarlı olmakla başlayan öğrenme sürecinde sonsuz bir yolculuğa doğru adım atıyorsunuz...
Akyol sokak sakin bugün,arka pencerede kuş sesleri...Beethoven hala çalmakta...
sağlıcakla,
gltn s,
Entellektüel açılımı ne olursa olsun,Klasik müziği her dinleyişimde; o anki düşüncelerimi daha net algılayabiliyorum,ayrıca yapacağım herhangi bir işin süreci güzel geçiyor.Duyguların evrensel bir dil olan müzik'le ifade edilmesini, insan ruhunun vazgeçilmez değerlerinden görüyorum.
Belki bu yüzden;müzik dinlemeyen insanlara karşı tedirgin bir hal almışımdır.Türü ne olursa olsun 'kapat şu müziği' diyen bir ses duyduğumda irkilirim.Söyleyenin gözlerine bakmaya cesaret edemem ve inanıyorum ki bu tür insanların huzursuz bir yaşantıları vardır.Şüphesiz bilimsel bir temeli yok bu yargımın.
Kendi ruh hallerimden yola çıkarak yaptığım bir tespit,gözlemi burada paylaşabilirim mesela;şu anda çalan ise kısaca,Beethoven'in 14.piano sonatı. Düşüncelerinizin içeriği ne olursa olsun şöyle gökyüzüne doğru süzüldüğünü, zihninizden birer birer dağıldığını ...Hayal edin.
...
Yıllar öncesinden bir anı; ortaokul birinci sınıfta olmalıyım.İngilizce dersinde şarkı söylettiriliyor sıra bana geldiğinde, coşkuyla bağırarak bitirdim şarkımı.Alkışlara ilaveten gülmeler de vardı.Bu gülmeler de öğretmenin !bu yaşta bu şarkı' anlamına gelen ironik sorusunun da etkisi varmıydı bilemiyorum ama şaşkın,mahcup arkadaşlara baktığımı hatırlıyorum..! Şarkının,türkünün adı,'daha anamdan doğmadan neden ben ihtiyar oldum'.. kahkaha atıyorum bugün bu satırları yazarken..
Müziği gerçekten seviyorsanız ki aksi mümkün değil diye düşünüyorum. Sadece kendinize bu şansı tanımanız gerekiyor;dinlediğiniz müziğin türü ne olursa olsun zamanla biraz merak biraz da kendinize,ruhunuza karşı duyarlı olmakla başlayan öğrenme sürecinde sonsuz bir yolculuğa doğru adım atıyorsunuz...
Akyol sokak sakin bugün,arka pencerede kuş sesleri...Beethoven hala çalmakta...
sağlıcakla,
gltn s,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder