Yağışlı ve soğuk günlerin ardından doğan güneş ve günlerden pazar olunca...Ne gibi görüntüler var İstanbul'un Fındıklı Parkın da,Gümüşsuyu'nda ve Taksim ve İstiklal caddesin de acaba diyerek yürüyüşe çıktım.Yaptığım yürüyüş esnasında gördüklerim ve akılda kalanları kısaca yazmaya çalışacağım. Öncelikle Fındıklı Parkından bahsetmek istiyorum..Bu parkın en önemli özelliği Panoramik İstanbul manzarasını oturduğunuz yerden sadece başınızı yavaşça çevirerek görebilmenizi sağlamasıdır.Sola çevirince;iki kıtayı birbirine bağlayan 'boğaz köprüsü'nü,aynı yönde gözünüzü aşağıya kaydırınca,Ortaköy Camisini ve karşı kıyıda caminin tam karşısına denk gelen tarafın da Beylerbeyi sarayı'nı...
...
Park'ta denize karşı herhangi bir yere oturup sabit bir şekilde baktığınız da 'Kız Kulesi'ni,Sağa çevirdiğinizde başınızı;İstanbul'un meşhur siluetini oluşturan Saray Burnunu,Topkapı Sarayını,arkasında minareleri ile hemen gözünüze çarpan Sultan Ahmet Cami'sini görürsünüz..Tüm bu görüntüler en belirgin bilinen güzellikler yoksa aralarında ve daha uzaklarda bilen gözler için çok fazlası var.Benim bildiğim bunlar şimdilik.
...
İşte benim gözümde böyle bir yer Fındıklı Parkı ve çok seviyorum..Bugün yürüyüş için indiğimde çok kalabalıktı.Ortalar da yürümek, oturup etrafı izleyen insanların manzarasını engellemekten başka bir işe yaramayacağını bildiğimden çok kalmadım ve devam ettim.Kimler yoktu ki,uzak yerlerden geldiği belli olan çiftler,yakın civarda oturup gazetesini denize karşı çay içerek okumak isteyenler,belediyenin ısrarlı yasaklarına rağmen çok az olan çimenlerin üzerine kilim,battaniye sermiş piknik yapanlar.Genellikle bu piknik sahipleri parka yakın Beyoğlu'nun bazı mahallelerinde oturan romenler ve çingene diye ötekileştirdiğimiz zevk ve sefaya her daim hazır insanlar.Her ne kadar çevreyi hoyratça kullansalar da etrafa yaydıkları mangal dumanını da saymazsak neşelerini,uzaktan izlediğim sohbetlerini seviyorum.Çekinmesem oturup yanlarına katılacağım sohbetlerine.Henüz çekinme modundayım.Neyse parktaki izlenimleri ayrı bir yazıda anlatırım.
...
Gümüşsuyu'nun hangi sokağıydı tam olarak hatırlamıyorum ama Kabataş Set üstünden yürüyerek yukarı doğru çıktığımda caddeye yakın yokuşun sol tarafında yer alan bir binanın alt katında bir grup insan dans ediyorlardı.Müzik ve seslere doğru bakınca hemencecik görebileceğiniz bir yerde.Perdeler açık.Dans dersi aldıklarını düşündüğüm bir grup insan.Daha çok ritmik spor hareketleri yapıyorlar gibi geldi bana o an geçerken gördüğüm kadarıyla...
...
Ve Taksim Meyda'nına Gümüşsuyundan doğru yürüyüp geliyorsanız benim gibi köşeyi döndüğünüzde gördüğünüz manzara şöyle olacaktır.Güneşli bir gün demiştik ya sanki 'O güneş' taksim meydanında eylem yapıyor ve o eyleme katılmak,destek vermek için gelen insanlar..Henüz bahar renkleri giysilere yansımadığından kara kara dolaşan ,sağa sola hareket eden yığınlar gibi bir şey gördüğünüz.Anıt ortada o yığınların dağılmaması için görünmeyen bir ip bağlamış sanki etrafında döndürmekte...Kalabalık öyle ürkütücü geliyorki bazen korkup İstiklal Caddesinin başından yönünüzü sıra selvilere doğru çeviriyorsunuz.Ben de öyle yaptım.
...
İstanbul'un güneşli havaların da gezilebilecek ve havanın ruhuna uygun, izlediğinizde,gezip gördüğünüz de huzur bulabileceğiniz o kadar güzel yerleri var ki!...İstiklal Caddesin de yürümenin nerede ise işkenceye döndüğünü gördükçe aklıma gelir o yerler...O güzel yerler de güneşli bir pazarın keyfini çıkaranlar da vardır şüphesiz!.. 'o' yerleri gidip görüntüleyip yazmak istiyorum.Umarım tembellik etmem..
sağlıcakla,
gltn s,
...
Park'ta denize karşı herhangi bir yere oturup sabit bir şekilde baktığınız da 'Kız Kulesi'ni,Sağa çevirdiğinizde başınızı;İstanbul'un meşhur siluetini oluşturan Saray Burnunu,Topkapı Sarayını,arkasında minareleri ile hemen gözünüze çarpan Sultan Ahmet Cami'sini görürsünüz..Tüm bu görüntüler en belirgin bilinen güzellikler yoksa aralarında ve daha uzaklarda bilen gözler için çok fazlası var.Benim bildiğim bunlar şimdilik.
...
İşte benim gözümde böyle bir yer Fındıklı Parkı ve çok seviyorum..Bugün yürüyüş için indiğimde çok kalabalıktı.Ortalar da yürümek, oturup etrafı izleyen insanların manzarasını engellemekten başka bir işe yaramayacağını bildiğimden çok kalmadım ve devam ettim.Kimler yoktu ki,uzak yerlerden geldiği belli olan çiftler,yakın civarda oturup gazetesini denize karşı çay içerek okumak isteyenler,belediyenin ısrarlı yasaklarına rağmen çok az olan çimenlerin üzerine kilim,battaniye sermiş piknik yapanlar.Genellikle bu piknik sahipleri parka yakın Beyoğlu'nun bazı mahallelerinde oturan romenler ve çingene diye ötekileştirdiğimiz zevk ve sefaya her daim hazır insanlar.Her ne kadar çevreyi hoyratça kullansalar da etrafa yaydıkları mangal dumanını da saymazsak neşelerini,uzaktan izlediğim sohbetlerini seviyorum.Çekinmesem oturup yanlarına katılacağım sohbetlerine.Henüz çekinme modundayım.Neyse parktaki izlenimleri ayrı bir yazıda anlatırım.
...
Gümüşsuyu'nun hangi sokağıydı tam olarak hatırlamıyorum ama Kabataş Set üstünden yürüyerek yukarı doğru çıktığımda caddeye yakın yokuşun sol tarafında yer alan bir binanın alt katında bir grup insan dans ediyorlardı.Müzik ve seslere doğru bakınca hemencecik görebileceğiniz bir yerde.Perdeler açık.Dans dersi aldıklarını düşündüğüm bir grup insan.Daha çok ritmik spor hareketleri yapıyorlar gibi geldi bana o an geçerken gördüğüm kadarıyla...
...
Ve Taksim Meyda'nına Gümüşsuyundan doğru yürüyüp geliyorsanız benim gibi köşeyi döndüğünüzde gördüğünüz manzara şöyle olacaktır.Güneşli bir gün demiştik ya sanki 'O güneş' taksim meydanında eylem yapıyor ve o eyleme katılmak,destek vermek için gelen insanlar..Henüz bahar renkleri giysilere yansımadığından kara kara dolaşan ,sağa sola hareket eden yığınlar gibi bir şey gördüğünüz.Anıt ortada o yığınların dağılmaması için görünmeyen bir ip bağlamış sanki etrafında döndürmekte...Kalabalık öyle ürkütücü geliyorki bazen korkup İstiklal Caddesinin başından yönünüzü sıra selvilere doğru çeviriyorsunuz.Ben de öyle yaptım.
...
İstanbul'un güneşli havaların da gezilebilecek ve havanın ruhuna uygun, izlediğinizde,gezip gördüğünüz de huzur bulabileceğiniz o kadar güzel yerleri var ki!...İstiklal Caddesin de yürümenin nerede ise işkenceye döndüğünü gördükçe aklıma gelir o yerler...O güzel yerler de güneşli bir pazarın keyfini çıkaranlar da vardır şüphesiz!.. 'o' yerleri gidip görüntüleyip yazmak istiyorum.Umarım tembellik etmem..
sağlıcakla,
gltn s,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder