12 Temmuz 2011 Salı

'GECE'

Yıllar önce sanırım ortaokul zamanlarım;edebiyat öğretmenimiz komposizyon dersinde gece ve gündüz konusunu vermiş ben 'gece'yi seçenler arasında yer almıştım.Biraz da çocukluk belki bir çok şeyi hatırlamasam da sonucu hatırlıyorum.Benim yazıyı seçmişti.O yazıyı saklamalıydım.

'gece'yi neden seçtim ve hala neden tarafım; karanlığın gizemi gibi klişe sözden ziyade 'gece'benim için bir başkaldırıştır bitmekte olan güne inat.Ayrıca ışıklar,yansımalar,karanlıkta çirkinliklerin kaybolması ve eğlenen insanlar.
'gece'yi seviyorum hala.Bir kere çok estetik geliyor herşey.İnsanlar sanki daha sevimli bunda alkolün etkiside olabilir belki ama daha özgür ruhlar...Binalar,sokaklar gündüz çirkinliklerini saklamışlar.  Binalardaki ışık düzenlemeleri ve vitrinler o kadar güzel görünüyorlar ki...Yerleştirme Sanatı (enstalasyon) örneklerine bakıyor gibi oluyorum..Yağmur yağıyorsa ve dinmişse sonra...

'gece'nin insan doğasına etkisinin çok fazla olduğunu düşünürüm.Doğum'ların veya ölümlerin hep sabaha karşı olması,mehtaplı bir gece'nin duyguları coşturması ve gece sevişmeleri,cinayetlerin daha  çok gece işlenmesi,hırsızlar,pezevenkler,fahişeler,her türlü satıcılar ve alıcılar...Sokakta yatanlar,evsizler,serseriler yolunu kaybedenler...Hep 'gece'leri beklemez mi! Ayrı bir dünya belki ama sanki daha 'gerçek' gündüzden.En azından ben öyle düşünüyorum.

Maskeler atılıyor sanki yüzlerden ve ruhlar insan olmanın tüm hallerini sergilemek için çıkıyorlar gece karanlığına doğru...

sağlıcakla,


gltn s,

"ANNEM" için!