Memlekete doğru yolculuğa çıkıyorum.Yolumu gözleyen,bekleyen,özleyen tek kişinin gönlünü alıp,boynuna sarılıp,ellerini öpeceğim. Anamız tek varlık yahut "var" olma nedenimiz. Memlekete gitmeyi çok istesemde İstanbul'da bir parçam kalıyor gibi..Gitme halini çok seviyorum yine de. Yeni yüzler ve daha önce geçtiğim yerlerin başkalaşmış hallerini göreceğim yol boyunca. Her gitmelerde burkularak izlediğim hüzün belki dağılmıştır umudunu taşıyarak Anadolu'nun kalbine doğru gidiyorum.
Soğuk sularından içerken, yüzümü yıkayacağım sabah erkenden kalkıp köy çeşmelerinde. Komşular taze süt getirecekler içsin diye bana ve Anneme 'gözün aydın kızın gelmiş İstanbul'dan!' diyecekler.
Annem sevinçle sesi titreyerek ;'..sağolun,Allah razı olsun.! diye cevap verip bana bakıp tekrar sarılacak boynuma, saçlarımı okşayacak sanki küçük bir çocukmuşum gibi. Yemem için durmadan bi şeyler getirecek..
Bağlarda, bostanlar da gezerken küçük tepelerden bakıp ufukta solan gün gibi çoçukluğumu hatırlayacağım. Birden çığlıklar, gülüşmeler, sesler yükselecek. Şen şakrak geçen çocukluğum, yılan görünce çığlık atıp koşarak çıktığım kayanın tepesinde arkamdan bir gölge gibi takip edecek beni.
Biraz hüzün biraz sevinç. Bir avuç şefkat alıp döneceğim İstanbul'a..
sağlıcakla,
gltn s,